Marmara Denizi’ndeki müsilaj (deniz salyası) problemi giderek büyüyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın denizin dibini yorgan gibi örttüğünü ve kalınlığının her geçen gün arttığını ifade etti.
Marmara Denizi’ndeki müsilaj (deniz salyası) problemi giderek büyüyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın denizin dibini yorgan gibi örttüğünü ve kalınlığının her geçen gün arttığını ifade etti. Sosyal medyada bu durumu gündemde tutarak yetkililere dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, müsilajın yakında Marmara’nın her bölgesinde görülmeye başlanacağı uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Sarı, denizin dibine biriken müsilajın süngerler, pinalar, mercanlar gibi deniz canlılarına zarar verdiğini belirtti. Müsilaj, deniz ekosistemine büyük zararlar verirken, oksijen seviyelerini düşürerek su altındaki canlıların hayatta kalmasını zorlaştırıyor.
Prof. Dr. Sarı, müsilajın artışını durdurabilmek için denizin kirlilik yükünün hafifletilmesi gerektiğine dikkat çekti. Özellikle denize salınan azot ve fosfor yükünün azaltılması gerektiğini vurguladı. Sarı, “Herkes birbirine bakıyor, küçük yerleşimler büyük kentleri sorumlu tutuyor. Ancak işbirliği içinde hareket edilerek her türlü kirliliğin durdurulması gerekiyor” dedi.
Sarı, müsilajın artmasını engellemek için küçük tedbirlerin bile önem taşıdığını belirterek, bu konuda hızla adım atılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca suların ısındıkça azot ve fosfor yükünün daha da artacağına, bu nedenle müsilajın şiddetinin daha da büyüyeceğine dikkat çekti.
Marmara Denizi’nin yüzeyi giderek müsilajla kaplanırken, özellikle denizin ilk 30 metresinde yoğunlaşan bu kirlilik tabakası zaman zaman yüzeye çıkabiliyor. Müsilaj, denizin dip kısımlarında ise daha büyük zararlar yaratıyor. Prof. Dr. Sarı, “Çok geç olmadan bir damla bile olsa denizin yükünü azaltmalı ve müsilajın etkilerini sınırlamalıyız” dedi.
Marmara Denizi’nin sağlığı için, deniz kirliliğinin ve müsilajın şiddetinin artmaması için daha fazla önlem alınması gerektiği her geçen gün daha da netleşiyor.
Kaynak: Haber Merkezi