Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün (14 Ekim 2024, Pazartesi) saat 13.00’te Ankara’da parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün (14 Ekim 2024, Pazartesi) saat 13.00’te Ankara’da parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Perinçek, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın 9 Ekim 2024 Çarşamba günü Bursa Uludağ Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, TRT’nin Farsça yayınlarına ilişkin açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Perinçek, TRT’nin İran karşıtı bir yayın politikası izlemesinin tehlikeli bir planın parçası olduğunu ifade etti. Aynı zamanda bu politikanın arkasında ABD ve İsrail’in bulunduğunu savundu ve bu tür yaklaşımların Türkiye’nin çıkarlarına zarar vereceğini vurguladı.
Perinçek konuşmasında özetle şu noktalara değindi:
Perinçek, özellikle TRT’nin Farsça yayınlarına dikkat çekerek, bu yayınların Türkiye ile İran arasındaki tarihi kardeşlik ilişkilerini zedeleyeceğini ve Türkiye’yi tehlikeli bir bölgesel stratejiye sürükleyebileceğini belirtti. Konuşmasının devamında Perinçek, İran karşıtlığı politikasının sadece Türkiye’yi değil, aynı zamanda bölgedeki diğer ülkeleri de istikrarsızlığa sürükleyeceğini söyledi.
ABD ve İsrail Planı: Türkiye ve Komşu Ülkeler İçin Tehdit
Perinçek, ABD ve İsrail’in uzun zamandır Türkiye’yi ve bölgedeki diğer ülkeleri parçalamaya yönelik bir strateji izlediğini iddia etti. 1991 ve 2003 Körfez Savaşlarından bu yana ABD ve İsrail’in bölgedeki müdahalelerinin Türkiye’yi doğrudan hedef aldığını savundu. Perinçek, bu müdahalelerin amacının “İkinci İsrail” olarak nitelendirdiği bir yapı oluşturmak olduğunu ve Türkiye’nin buna karşı direnç göstermesi gerektiğini belirtti.
Perinçek ayrıca, Türkiye’nin Atlantik sisteminden koparak komşu ülkelerle işbirliğini artırması gerektiğini vurguladı. İran, Rusya, Suriye ve diğer Batı Asya ülkeleriyle kurulacak işbirliğinin, Türkiye’nin güvenliği ve bölgesel istikrar için hayati önem taşıdığını belirtti.
AK Parti ve MHP’nin Rolü: Tehlikeli Bir Sürece Sürükleniyorlar
Doğu Perinçek, AK Parti ve MHP’nin bu süreçte ABD ve İsrail’in planlarına hizmet eden bir pozisyona itildiğini ileri sürdü. Özellikle MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK ile yeniden başlatılan Açılım sürecine destek verdiğini, bunun Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi. Perinçek, Bahçeli’nin bu tür bir planı kamuoyuna “görev ve plan” olarak sunduğunu, ancak bunun gerçekte ABD ve İsrail’in bölgedeki hedeflerine hizmet ettiğini ifade etti.
Perinçek’e göre, AK Parti’nin bu tür bir Açılım politikasına yönelmesi, Türkiye’yi daha da kırılgan hale getirecek ve ABD-İsrail güdümündeki politikaların etkisi altında bırakacaktır. Bu politikalarla Türkiye’nin hem ulusal bütünlüğü hem de bölgedeki güvenliği ciddi risk altına girecektir.
Sonuç Olarak: Türk Milleti Bu Planı Bozguna Uğratacaktır
Perinçek, konuşmasının sonunda Türk milletinin bu tür planlara karşı koyma gücüne sahip olduğunu belirtti. Türkiye’nin ulusal çıkarlarına zarar veren her türlü müdahalenin, milletin ve Türk devletinin direnciyle karşılaşacağını ve başarısız olacağını vurguladı.
Özellikle TRT’nin bu tür yayın politikalarına alet edilmemesi gerektiğini söyleyen Perinçek, TRT’nin ABD ve İsrail’in sesi olamayacağını, TRT’nin Türkiye’nin çıkarlarını koruyan bir yayın çizgisi izlemesinin zorunlu olduğunu ifade etti.
Perinçek, AK Parti ve MHP’ye de çağrıda bulunarak, yeniden başlatılan Açılım sürecinden ve İran karşıtlığı siyasetinden derhal vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde bu sürecin AK Parti’nin sonunu getireceğini ve Türk milletinin böyle bir politikaya karşı duracağını belirtti.
TRT İran Düşmanlığı Yapamaz
Son olarak Perinçek, TRT’nin İran’a karşı düşmanlık içeren yayınlar yapmasının Türkiye’nin bölgesel ilişkilerine zarar vereceğini belirtti. İran ve Türkiye’nin tarihsel olarak birbirine dost iki ülke olduğunu vurgulayan Perinçek, TRT’nin bu dostluğu zedeleyecek adımlardan kaçınması gerektiğini ifade etti.
ABD ve İsrail’in bölgesel planlarına karşı çıkan Perinçek, Türkiye’nin komşularıyla işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini ve bu tür bölgesel işbirliğinin hem Türkiye’nin güvenliği hem de ekonomik kalkınması için önemli olduğunu söyledi.