Ekonomist ve siyasetçi Ahmet Başaran, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Ekonomist ve siyasetçi Ahmet Başaran, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ömer Can Talu‘nun sorularını yanıtlayan Başaran, Türkiye’deki enflasyon oranlarını ve asgari ücret ile emekli maaşlarındaki durumu ele aldı.
Gerçek Enflasyon Oranı %80’i Aşıyor!
Başaran, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan resmi enflasyon verilerine şüpheyle yaklaştığını belirterek, gerçek enflasyonun %80‘i aştığını iddia etti. ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu) verilerinin daha doğru olduğunu savunan Başaran, “Devlet vatandaşlarına enflasyon konusunda gerçekleri söylemiyor,” diyerek bu konuda endişelerini dile getirdi.
Asgari Ücret Açlık Sınırının Altında
Başaran, asgari ücretin şu an açlık sınırının altında kaldığını belirterek, “İnsanları açlığa mahkum etmemek için asgari ücreti en azından açlık sınırına çekmek gerekiyor,” dedi. Ekonomist, mevcut koşullar göz önüne alındığında, asgari ücrete yapılacak zam oranının %48 civarında olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, “Geçen yılın enflasyonunu ve 2024 yılına ilişkin öngörülen enflasyonu da eklemek gerekiyor,” diyerek asgari ücretin artışına dair beklentilerini aktardı.
Emekli Maaşlarına Enflasyon Oranında Artış Beklentisi
Başaran, emekli maaşlarına yapılacak artışla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Emeklilere enflasyon oranında bir zam yapılmasının olası olduğunu belirten Başaran, “Temmuz’da yapılan zammı da baz alarak, %17-18 bir zam yapılacağını düşünüyorum. Daha fazla bir artış beklemiyorum,” dedi.
2025 Yılı Daha Zor Geçecek
Başaran, 2025 yılı hakkında oldukça karamsar bir tablo çizdi. Döviz kurlarında yaşanabilecek sıkıntılar, emekli maaşlarının ödemesindeki olası aksaklıklar ve temel hizmetlerde büyük problemler yaşanabileceği uyarısını yaptı. “2025 yılı, 2024’ten daha zor geçecek,” diyen Başaran, bu dönemdeki ekonomik zorlukların daha da artacağını öngördüğünü belirtti.
Devlet Tasarruf Etmiyor, Fatura Halkın Üzerine Kaldı
Başaran, devletin tasarruf yapmadan harcama yapmayı sürdürdüğünü ve ekonomik krizin faturalarının vergi, zam ve enflasyon yoluyla ücretli çalışanlar ile emeklilere kesildiğini söyledi. Ekonomist, bütçe harcamalarının kontrol altına alınması ve üretken yatırımlara yönelmek gerektiğini vurguladı: “Devlet, kazanmadan harcıyor. Tüketim harcamaları düşerken, fiyat artışları devam ediyor. Bu durum, daha büyük bir krize yol açabilir.”
Tasarruf ve Üretim Odaklı Ekonomi Politikasına Geçiş
Başaran, Türkiye’nin bu krizi aşmak için tasarruf etmesi gerektiğini ve üretim odaklı bir ekonomi politikasına geçilmesi gerektiğini belirtti. “İthalat artarken, üretim ve ihracat düşüyor. Bu durum, vergi gelirlerini azaltıyor ve devleti daha fazla borçlanmaya itiyor. Borçlanma arttıkça faizler yükseliyor ve bu da enflasyonu körüklüyor,” dedi.
Moratoryum İddialarına Yanıt
Türkiye’nin geçmişte yaşadığı moratoryum (borç ödeme durdurma) deneyimlerine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Başaran, Türk devletinin geçmişte olduğu gibi borcunu ödeyebileceğini ancak bunun faturasının yine halka kesileceğini söyledi: “Türk devleti her zaman borcunu ödemiştir, bir şekilde öder. Ancak bu durumun faturası yine halka kesilecek.”
Gerçek Çözümlere Odağımızı Koymalıyız
Başaran, Türkiye’deki ekonomik sorunların çözülmesi için gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretilmesi gerektiğini belirtti. “Enflasyonun ana sebebi, devletin kontrolsüz harcamalarıdır. Bu sorunu çözmeden, ekonomide istikrar sağlanamaz,” diyerek, ekonomik krizin çözülmesi için daha sağlıklı ve üretim odaklı adımlar atılmasının önemine dikkat çekti.
Kaynak: Haber Merkezi